Geliştiricilerin Playdate için sundukları deneyimlerden sürekli olarak etkilendiğimi fark ettim. İlk defa, taşınabilir oyun cihazı ve potansiyel tekliflerinden pek bir şey beklemediğimi düşündüğümde, Panic’in oyun dünyasında büyük yankı uyandıran bu yeni cihazı duyurduğunda ne bekleyeceğimi tam olarak kestiremiyordum. Kısa süreli oyun patlamalarına dayalı, krank odaklı oyunların ötesine geçecek neler gelebilir diye merak ediyordum. Ancak geçtiğimiz birkaç ay içinde birçok Playdate oyunu denedim ve saatlerce eğlendim. Bu süreçte, özellikle karmaşık bulmacaları çözmek ve derinlemesine keşfe çıkmak adına uzun süre vakit geçirdim. Son olarak Playdate Kataloğuna gelen Echo: The Oracle’s Scroll, şimdiye kadar karşılaştığım en iyi oyunlardan biri olabilir.
Geliştirici bumbleborn tarafından yaratılan Echo: The Oracle’s Scroll, bir metroidvania türü oyun olup, dövüş yerine daha çok platformlar, bulmacalar ve keşif odaklı bir deneyim sunuyor. Şiddet içermeyen bir oyun olarak, bu oyun dövüşten kaçınan oyuncular için oldukça cazip. Zorlu platformlar, zeka gerektiren bulmacalar ve geniş mağaralarda yolculuk yapmanız gereken bu oyunda harita, Playdate cihazı için oldukça büyük. Geliştiriciye göre, oyun dört ana seviyeye yayılmış 250’den fazla odadan oluşuyor.
Echo: The Oracle’s Scroll Hakkında
Echo: The Oracle’s Scroll’da, Blight adındaki bir hastalık tüm yaşamı tehdit ediyor ve üç krallığın halkı yer altına kaçmak zorunda kalıyor. Bu krallıklardan biri, oyunun geçtiği Bottomrock adlı yer altı krallığı. Oyun, genç bir kahramanı kontrol ettiğiniz bir hikayeyi anlatıyor ve göreviniz, The Archives’a önemli bir parşömeni teslim etmek. Bu yolculuk, Kingdoms Three adı verilen tehlikeli bölgelerden geçerek yapılacak. Bu dünyada ilerlemek veya erişilmesi zor öğelere ulaşmak için çevrenizdeki unsurlarla etkileşime girmeniz gerekecek. Burada, her şeyin belirli bir amaca hizmet ettiğini keşfedeceksiniz.
Oyun Atmosferi ve Görsel Tasarım
Echo: The Oracle’s Scroll, zorlu anları olsa da, bir tür ürkütücü dinginlik hissi yaratıyor. Oyun atmosferi tam anlamıyla mükemmel; müzik, doğru atmosferi yaratmak için tasarlanmış ve görseller, her detayda oldukça dikkatlice işlenmiş. Çizimler, özellikle de büyük karakterler, adeta hayat buluyor. Örneğin, karşımıza çıkan kurbağa prens gibi figürler, oyuncuyu oldukça etkileyici bir şekilde karşılıyor. Echo: The Oracle’s Scroll’un görsel tarzını ve müziğini, geleneksel öğelerle harmanlayarak, oyuncuyu derinlemesine içine çekiyor. Eğer Playdate için almanız gereken tek bir oyun varsa, bu kesinlikle o olmalı.