TSMC, iddia edilen istihdam ayrımcılığı nedeniyle, mevcut ve eski çalışanlar tarafından dava ediliyor. Dava, Tayvan vatandaşı olan çalışanların kayırıldığı, Amerikalı çalışanların ise işten çıkarıldığı iddialarını içeriyor. Dava, dünyadaki en büyük çip üreticisi olan TSMC’nin Arizona’daki fabrikasında yaşanan sorunlara odaklanıyor. Forbes, bu davayı ilk olarak duyurdu. Dava, 2023 yılı Ağustos ayında TSMC’nin yetenek edinme direktörü Deborah Howington tarafından açıldı. Howington, şirketin İnsan Kaynakları (İK) departmanının, Tayvan vatandaşı olmayan Asyalı olmayan çalışanlara karşı daha sıkı incelemeler uyguladığını ve bu durumun ayrımcılığa neden olduğunu belirtiyor.
TSMC ve Arizona’daki Ayrımcılık İddiaları
Howington, İK departmanının Asyalı olmayan çalışanları, özellikle Tayvan vatandaşı olmayanları hedef alarak onlara daha fazla engel çıkardığını iddia ediyor. Bu ayrımcılığın, TSMC’nin Amerika’daki iş gücünde ciddi eşitsizliklere yol açtığını öne sürüyor. O zamandan bu yana, bir düzine eski çalışan da davaya katıldı. TSMC, Amerika Birleşik Devletleri’nden, CHIPS ve Bilim Yasası aracılığıyla 6,6 milyar dolarlık nakit ve 5 milyar dolarlık kredi olmak üzere toplamda 11,6 milyar dolar almayı planlıyor. Şirket, bu fonları Arizona’daki fabrikalarında yeni üretim tesisleri kurmak için kullanmayı hedefliyor. Ancak, davacının avukatı Daniel Kotchen, TSMC’nin Amerika’da federal ayrımcılık yasalarına uyması gerektiğini ve tüm çalışanlara eşit muamele yapması gerektiğini vurguluyor. Kotchen, “Davamızdan eminiz ve bu davayı jüriye sunmayı dört gözle bekliyoruz,” dedi.
TSMC’nin Yanıtı ve Çalışma Kültürü İddiaları
Bu yazının yazıldığı tarihte, TSMC’nin yetkilileri teknopa’in yorum talebine yanıt vermedi. Şirket, Forbes’a yaptığı açıklamada, “çeşitli bir iş gücünün değerine güçlü bir şekilde inandıklarını ve cinsiyet, din, ırk, milliyet veya siyasi bağlılığa bakılmaksızın işe alım ve terfi yaptıklarını” belirtti. Şirket, farklılıklara saygı duyduklarını ve eşit istihdam fırsatlarının rekabet gücünü artıracağına inandıklarını ifade etti.
Ayrımcılık İddialarının Şirketin İtibarına Etkisi
Şikayette, TSMC’nin Tayvan’daki İK ekibinin, şirketin Amerika koluna, ABD’de çalışabilecek adayların özgeçmişlerini gönderdiği ve ardından bu adayların, ABD’deki açık pozisyonlara rağmen işe alındığı iddiaları da bulunuyor. Ayrıca, Mandarin veya Çince dil becerilerinin gereksiz yere istenmesi ve bu durumun, bu dili bilmeyen çalışanların kariyer ilerlemelerini sınırlamak amacıyla kullanıldığı belirtiliyor. Davada, vizeli Tayvanlı çalışanların ABD’li çalışanlar için sendika pozisyonlarını azaltmak amacıyla kullanıldığından da bahsediliyor.
TSMC’nin ABD Pazarıyla İlgili Zorlukları
TSMC, ABD’de iş gücüyle ilgili zorluklar yaşadığını ve işçi uygulamalarıyla ilgili endişelerin Amerikalı işçileri uzaklaştırmaya neden olduğunu bildiriyor. Bu zorluklar, TSMC’nin ABD çalışma kültürüne uyum sağlama sürecini daha da karmaşıklaştırıyor. Ekim ayında, TSMC’nin ABD başkanı Rick Cassidy, Phoenix’teki fabrikalarının, Tayvan’daki benzer üretim tesislerinden %4 daha iyi verim aldığını belirtti. Ancak, CHIPS yasasından henüz çok fazla para elde edilmedi çünkü ABD hükümeti, çip üreticilerinin vergi mükelleflerinden aldıkları parayı ancak katı kilometre taşlarını yerine getirdiklerinde alabileceklerini belirtiyor.
Gelecekteki Etkiler ve Hukuki Süreç
Amerikalı işçilere karşı yapılan ayrımcılık ve iş yerindeki düşmanca atmosferle ilgili davaların, TSMC’nin bu süreçteki ilerlemesini nasıl etkileyeceği belirsizliğini koruyor. Ayrıca, Biden yönetiminin sona ermesi ve eski Başkan Donald Trump’ın 2024’te Beyaz Saray’a dönmesi durumunda CHIPS Yasası’nda yapılacak değişiklikler de merak konusu. Şirketin Amerika’daki operasyonları ve çalışma şartları ile ilgili devam eden hukuki süreç, TSMC’nin gelecekteki büyüme planlarını da etkileyebilir.